Değer ve Önem
Değer ve Önem
07.08.2020
Perşembe
Belki de sırf bu ikisini birbirine karıştırdığım için uzun zaman boyunca
rayına oturmadı bazı şeyler. Farklarını ise bundan birkaç ay evvel almış
olduğum bir derste ilk kez adını duymuş olduğum bir isimden öğrendim, İsmet
Topaloğlu. Farklarını öğrendim öğrenmesine de hayatıma dahil edip düşünmeye
ancak fırsat bulabildim sanırım. Ben zaten kendime hep geç kalırım.
Değer ve önemin farkını anlatmak için arka arkaya birkaç örnek vermişti
sayın Topaloğlu. Aklımda yalnızca biri kaldı şimdi. Altın önemsizdir yiyip
içemezsin, fazla kullanım
alanı yoktur ama değerlidir çok şey satın alabilirsin; su değersizdir, çok
ucuza elde edebilirsin ama önemlidir o olmadan yaşayamazsın. Bu farklılığın
farkına varmak hayatımdaki insanlara, nesnelere ve hem var olan fikirlerime,
hem de var olacak olan fikirlerime ayrı bir yön verdi.
Şöyle ki; birini sevdiğiniz zaman o değerli
mi olur yoksa önemli mi? Biz, bizler için değerli olan insanları mı severiz
yoksa önemli olan insanları mı? Peki önem mi değeri peşinde sürükler yoksa
değer mi önemi? Bence bunların her ikisi de gerçekleşebilir. Dikkat edilmesi
gereken ise değerin, önemi peşinde sürüklememesidir. Peki bu ne demek?
İnsan, hayatının merkezine başkalarını
koymaya başladığında kendi çökmeye başlıyor. Asimile oluyor bir nevi. Neleri
sevdiğini, nelerden korktuğunu, nelerle yüzleşmesi gerektiğini ve daha
nicelerini, kısaca kendini bilemiyor. Bu bırakın yaşamayı, kendiniz için bir
adım bile atmayı engelliyor. Hem değersiz, hem de önemsiz bir et yığınına
dönüşüyorsunuz yavaş yavaş. Az sonra söyleyeceklerimi lütfen kendinizi hayatınızın
merkezine alarak düşünün.
Değerli ya da önemli olduğunuzu belirleyen
şey nedir? Çevrenizdekilere ya da daha büyük düşünürsek insanlığa olan yararınız
olabilir mi? Tek ölçüt bu değildir elbette fakat en önemli ölçüt budur bence.
Bazen durup dururken içinize sıkıntı çöktüğü oluyor mu? Benim oluyor. Sebebini
düşündüğüm her seferde ise boş oturmak olduğunu fark ediyorum. Evet, bu
vicdanımın sesi. Beni rahat bırakmıyor. Dünyaya gelişimin ödül mü ceza mı
olduğunu bilmiyorum ama gelmişken öylesine ölmek istemiyorum. Hazır çarşıya
gitmişken faturaları da yatırayım mantığında bir ömürden bahsetmiyorum elbette.
Bomboş geçmiş bir ömür yaşanmış mıdır sahiden? Bunu soruyorum.
Birine ya da bir şeye değer verdiğiniz zaman
onun aynı zamanda önemli olduğunu düşünüyorsunuz ve dozu doğru ayarlanamazsa bu
önünü alamayacağınız bir bağımlılığa dönüşüyor ardından sizi hayatınızın merkezindeki
tahtınızdan deviriveriyor. Üç paragraf evvel ‘Dikkat edilmesi gereken ise
değerin, önemi peşinde sürüklememesidir’ demiştim ya hani, bunu anlatmaya
çalışıyordum. Öneli olduğunuz kadar değerli, değerli olduğunuz kadar
önemlisiniz. Fakat ipi çeken değer ise önemin farkına varamıyorsunuz.
Sadede gelecek olursak şunu diyebilirim; hayatınızın
merkezine kendinizi koyun. Dünya sizin için dönsün fakat siz kadar herkes için
döndüğünü de unutmayın. Önemsiz ya da değersiz olduğunuzu düşünüyorsanız ve bu
sizi rahatsız ediyorsa bu güzel bir şey. Vicdanınız oralarda bir yerde, sizi
terk etmemiş demektir. Üstesinden gelmek için yapmanız gereken tek şey ise düşünmek,
çalışmak ve üretmek. Yalnızca kendiniz için olsa dahi üretin. Çünkü tek değilsiniz
ve bu birçok kişiye dokunmak demektir.
Yorumlar
Yorum Gönder